Yayın
1950.00 TL
Yayın
2250.00 TL
Yayın
890.00 TL
Yayın
1750.00 TL
Yayın
1100.00 TL
Yayın
2750.00 TL
Yayın
1950.00 TL
Yayın
690.00 TL
Yayın
650.00 TL
Yayın
1950.00 TL
Yayın
1450.00 TL
Yayın
12500.00 TL
|
Uluslararası İstanbul Lazer Kongresi’nde katılımcıları yoğun bir program bekliyor
Diş hekimliğinde periodontoloji ve laser konusunda Türkiye’de olduğu gibi dünyada da tanınmış bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Selçuk Yılmaz ile Başkanlığını üstlendiği Uluslararası İstanbul Laser Kongresi’ni ve laser uygulamaları hakkındaki düşüncelerini konuştuk.
Diş hekimliğinde periodontoloji ve laser konusunda Türkiye’de olduğu gibi dünyada da tanınmış bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Selçuk Yılmaz ile Başkanlığını üstlendiği Uluslararası İstanbul Laser Kongresi’ni ve laser uygulamaları hakkındaki düşüncelerini konuştuk.
Hocam, kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
1968 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. 1968-1969 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak çalıştıktan sonra 1969 yılında Londra’daki Royal Dental Hospital’da İngiltere’deki diş hekimliğini öğrenmek için 1 yıl çalıştım. 1970 – 1977 yılları arasında Bristol Dental Hospital’da MSc ve PhD derecelerini aldım. 1983’e kadar İstanbul Üniversitesi’nde akademik kariyerime devam ettim ve Üniversite Doçenti ünvanını aldım. O dönemde aynı üniversitede profesör ünvanı alınamadığı için Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne geçtim. 1984 yılında profesör oldum. Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı’nı kurdum ve yirmi yıl bu üniversitede çalıştıktan sonra, Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ne geçtim ve Periodontoloji Anabilim Dalı’nı kurdum. Bölümümüz Avrupa Periodontoloji Federasyonu tarafından akredite edilen Türkiye’deki tek Periodontoloji Anabilim Dalı’dır. Son 10-15 senedir Avrupa’da ADEE ve Avrupa Periodontoloji Federasyonu’nun Dişhekimliği ve Periodontoloji eğitiminin gelişmesini sağlamak amacıyla düzenlediği pek çok toplantısına davetli olarak katıldım ve görev yaptım. Bu toplantılarda elde edilen raporların sonuçları bilimsel dergilerde düzenli olarak yayınlanmaktadır. Bununla birlikte, son 6 senedir de Almanya’nın Frankfurt kentinde yılda 2 kere yapılan Avrupa Ağız Sağlığı Danışma Kurulu toplantılarında danışman olarak görev yapıyorum. Üç senedir Londra Üniversitesi ve İsrail’ de bulunan Rambam ve Hadassah Üniversitelerinin doktora sınavlarında davetli jüri üyesi olarak yer almaktayım. 1-2 Eylül tarihlerinde Londra Üniversitesi Eastman Dental Institute Periodontoloji Anabilim Dalı doktora sınavlarına external examiner olarak katılacağım. Geçmiş yıllarda İngiltere, İspanya, Almanya, İsrail, Suudi Arabistan, Dubai gibi birçok ülkede davetli konuşmacı olarak konferanslar verdim. Bu yıl ayrıca, Almanya’nın Münster şehrinde 18-20 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan Alman Periodontoloji Derneğinin yıllık kongresinde davetli konuşmacı olarak bulunacağım.
Lazer Akademisi Derneği’nin kuruluşu ve çalışmaları hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde çalışmaya başladığım zaman Türkiye’de çok sayıda kongre düzenlendiğini, birçok dernek kurulduğunu gördüm ve bu derneklerin pek çok faaliyetlerini izledim. Biz de o senelerde lazerlerin diş hekimliği alanında kullanılması ve yaygınlaşmaya başlamasından yola çıkarak kısa adı DİLAD olan Diş Hekimliği Lazer Akademisi Derneğini kurduk. Derneğin ilk kurucu başkanlığını yaptım ve başkanlığını yaptığım süre içerisinde lazer konusunda uzman bir çok yabancı bilim adamını Türkiye’ye davet ederek toplantılar düzenledik. Bir dönem başkanlık yaptıktan sonra gençlerin konuya sahip çıkmasının daha doğru olduğunu düşünerek başkanlığı benden sonra Prof. Dr. Mübin Soyman’a daha sonra da Doç. Dr. Baybora Kayahan’a devrettim. Ama bugün olduğu gibi o dönemlerde de kendilerine destek olmaya devam ettim. Lazer konusunda ilerlemeyi amaç edindik. Derneğin şu andaki başkanı Yrd. Doç. Dr. Hare Gürsoy’dur. Kendisi Dernek faaliyetleri için yoğun olarak çalışmakta ve başarıyla görevini yerine getirmektedir. Lazer konusu ile ilgili çalışmalarımız sadece kongre organizasyonu ile sınırlı değildir. Konuya ilişkin çok sayıda bilimsel araştırmamız uluslararası atıf dizinindeki dergilerde yayınlanmaktadır. Tüm bu çalışmaların sonunda dünyanın farklı ülkelerinden bilim adamları bölümümüzü ziyaret etmek istemektedirler. Örneğin, bu sonbaharda lazer çalışmalarımızı izlemek amacıyla İngiltere’den ve Balkan ülkelerinden yabancı öğretim üyeleri bölümümüzü ziyaret edeceklerdir.
Bu yıl Kasım ayında gerçekleştirilecek başkanlığını yaptığınız Uluslararası İstanbul Lazer Kongresi’nin içeriği hakkında neler söylersiniz? Genel olarak konuşmacıları ve konularını değerlendirir misiniz?
Bundan önceki Fransa’nın Paris ve İspanya’nın Barcelona şehirlerinde yapılan Uluslararası Lazer Kongrelerine benzer bir kongre de bu yıl İstanbul’da yapılacak. Bu toplantıya bugün öğrendiğim bilgilere göre 70 civarında yabancı konuk ve konusunda uzman birçok bilim adamı katılacak. Örneğin konuşmacılarımızdan biri olan Prof. Dr. Anton Sculean Periodontoloji ve Lazer konusunda dünyanın tanıdığı ve takip ettiği bir bilim adamıdır. Kendisi Bern Üniversitesinde kürsü başkanıdır ve çok sayıda bilimsel yayını bulunmaktadır. Bir diğer konuşmacı da Prof. Dr. Norbert Gutknecht diğer araştırmacılar ile birlikte toplantıda bilgilerini bizlerle paylaşacaklardır. Unutmamak gerekir ki bu bilim insanları bilgiyi paylaşmaktan büyük zevk duymaktadırlar. Türkiye’den Prof. Dr. Aslıhan Üşümez, Prof. Dr. Sema Hakkı, Prof. Dr. Rüya Yazıcı ve Dr. Galip Gürel gibi çok değerli konuşmacılarımız da kongremize katılacaklardır. O nedenle Türk diş hekimlerinin bu toplantıya katılmalarını öneriyorum. Bilgi bir günde elde edilmiyor, çok uzun ve yorucu çalışmalar sonucu kazanılıyor. Kongre katılımcıları, uzun sürede edinilen bu bilgileri kısa bir sürede öğrenme şansı bulacakları için; kongrenin kendilerine mesleki olarak çok şey kazandıracağını düşünüyorum. Program diş hekimliğinin tüm dallarını ilgilendirmektedir. Kongrenin İstanbul’da yapılıyor olması da katılımı arttıracaktır.
Lazerin diş hekimliğindeki uygulamalarını göz önüne aldığımızda, bugün ve gelecekte diş hekimliğindeki yerini nasıl görüyorsunuz?
Lazerler tıpta son 60 yılda, diş hekimliğinde ise son 20 yılda kullanılmaya başlanan teknolojilerdir. Lazer, ışığın uyarılarak güçlendirilmesi olarak tarif edilebilir. Diş hekimliğinde hem sert hem yumuşak dokularda çok amaçlı olarak kullanılabilir. Diş çürüklerinin temizlenmesinde, kanal tedavisinde, diş etlerinin şekilendirilmesinde ki periodontolojide biz buna çok ihtiyaç duyuyoruz, kullanılabilir. Laminaların sökümünde de zaman kazandırıcı, zararsız bir tedavi seçeneğidir. Ayrıca diş beyazlatmada, ağız ülserlerinin tedavisinde de sıklıkla kullanılmaktadır. Tüm bu işlemlerde lazer kullanmanın avantajı nedir diye sorarsanız? Diş hekimliğinde kanama çok önemli bir konudur. Operasyon alanının kuru olması hekimin daha iyi çalışmasını ve başarılı sonuçlar alınmasını sağlar. Anestezi ihtiyacını minimuma indirir. Genel olarak hastalarda bir iğne korkusu vardır. Bu korku lazerle minimum seviyededir. Ve buradaki çok önemli bir konu da lazerlerin sterilizasyon ve biyostimülasyon sağlayarak, yara iyileşmesine büyük katkıda bulunmasıdır. Lazerin sessiz çalışması, diş hekimliğinde kullanılan aletlerin çıkardığı seslerden doğan rahatsızlıkları da ortadan kaldırır. Kalp rahatsızlığı olan hastalarda, hamilelerde ve çocuklarda lazer kullanımı daha güvenli ve kolaydır. Peki hekimler neden lazer almalı? Lazerin belki de hiç gündeme gelmeyen veya getirilmek istenmeyen alınma nedenlerinden en önemlisi lazerin hastalar için önemi. Hastalar teknolojiyi ve yenilikleri takip eden diş hekimine daha fazla güven duymaktadır.
Ben gelecekte diş hekimliğinde lazerlerin kullanımlarının artarak devam edeceğini düşünüyorum. Son 20 yılda diş hekimliği alanındaki yerlerinin gelişen teknolojiyle beraber daha da artacağı görüşündeyim. Şu anda, lazerlerin kullanımı ile ilgili tek dezavantaj maliyetlerinin yüksek olması olabilir. Benim görüşüm, gelişen teknolojiyle beraber sayılarının artmasıyla fiyatların da zaman içerisinde daha makul düzeylere geleceğidir.
|
|